Translate

30 Temmuz 2012 Pazartesi

76 - insan [ The Man ]


1. İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?
Hath there come upon man (ever) any period of time in which he was a thing unremembered??
2. Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
Lo! We create man from a drop of thickened fluid to test him; so We make him hearing, knowing.
3. Biz ona yolu gösterdik: Ya şükredici veya nânkör olur.
Lo! We have shown him the way, whether he be grateful or disbelieving.
4. Biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.
Lo! We have prepared for disbelievers manacles and carcans and a raging fire.
5. İyiler de, karışımı kâfûr olan bir kadehten içerler.
Lo! the righteous shall drink of a cup whereof the mixture is of water of Kafur,
6. Bir kaynak ki Allâh'ın kulları ondan içerler, (istedikleri yere de) fışkırtarak akıtırlar.
A spring wherefrom the slaves of Allah drink, making it gush forth abundantly,
7. Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan bir günden korkarlar.
(Because) they perform the vow and fear a day whereof the evil is wide-spreading,
8. Yosula, yetime ve esire sevdikleri yemeği yedirirler:
And feed with food the needy wretch, the orphan and the prisoner, for love of Him,
9. Biz size sırf Allâh rızâsı için yediriyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz.
(Saying): We feed you, for the sake of Allah only. We wish for no reward nor thanks from you;
10. Çünkü biz suratsız, çok katı bir gün(ün azâbın)dan ötürü Rabbimizden korkarız. (derler).
Lo! we fear from our Lord a day of frowning and of fate.
11. Allâh da onları, o günün şerrinden korumuş, onlar(ın yüzlerin)e parlaklık ve (gönüllerine) sevinç vermiştir.
Therefore Allah hath warded from them the evil of that day, and hath made them find brightness and joy;
12. Sabrettiklerinden dolayı onları cennet ve ipekle ödüllendirmiştir!
And hath awarded them for all that they endured, a Garden and silk attire;
13. Orada divanlar üzerinde yastıklara dayanırlar. Orada ne (yakıcı) güneş görürler, ne de dondurucu soğuk.
Reclining therein upon couches, they will find there neither (heat of) a sun nor bitter cold.
14. Cennetin gölgeleri, üzerlerine yaklaşmış, meyvaları da aşağı eğdirildikçe eğdirilmiştir.
The shade thereof is close upon them and the clustered fruits thereof bow down.
15. Yanlarında gümüş kablar, billûr kupalar dolaştırılır.
Goblets of silver are brought round for them, and beakers (as) of glasss
16. Öyle gümüş kadehler ki onları istedikleri ölçüde takdir etmişlerdir (istedikleri kadar içki alırlar).
(Bright as) glass but (made) of silver, which they (themselves) have measured to the measure (of their deeds).
17. Onlara orada, karışımı zencefil olan kadehten içirilir.
There are they watered with a cup whereof the mixture is of Zanjabil,
18. Bir çeşme ki adına Selsebil denir.
The water of a spring therein, named Salsabil.
19. Çevrelerinde de (öyle) ölümsüz gençler dolaşır ki, onları görsen, kendilerini saçılmış inci sanırsın.
There serve them youths of everlasting youth, whom, when thou seest, thou wouldst take for scattered pearls.
20. Orada nereye baksan, bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün.
When thou seest, thou wilt see there bliss and high estate.
21. (Cennet ehlinin) Üstlerinde yeşil ipekten ince ve kalın giysiler var. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirmiş(ve şöyle demiş)tir:
Their raiment will be fine green silk and gold embroidery. Bracelets of silver will they wear. Their Lord will slake their thirst with a pure drink.
22. Bu, sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir!
(And it will be said unto them): Lo! this is a reward for you. Your endeavour (upon earth) hath found acceptance.
23. Muhakkak Biziz, Biz ki sana Kur'ân'ı parça parça indirdik.
Lo! We, even We, have revealed unto thee the Qur'an, a revelation;
24. O halde Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan hiçbir günâhkâra, yahut nânköre itâ'at etme.
So submit patiently to thy Lord's command, and obey not of them any guilty one or disbeliever.
25. Sabah akşam Rabbinin adını an.
Remember the name of thy Lord at morn and evening.
26. Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun zaman O'nu tesbih eyle (şânının yüceliğini an)!
And worship Him (a portion) of the night. And glorify Him through the live-long night.
27. Bunlar, şu çabuk(geçen dünyây)ı seviyorlar da ötelerindeki ağır bir günü bırakıyorlar.
Lo! these love fleeting life, and put behind them (the remembrance of) a grievous day.
28. Biz onları yarattık, yapılarını sıkıca bağladık. Dilediğimiz zaman onları benzerleriyle değiştiririz.
We, even We, created them, and strengthened their frame. And when We will, We can replace them, bringing others like them in their stead.
29. Bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine varan yolu tutar.
Lo! this is an Admonishment, that whosoever will may choose a way unto his Lord.
30. Allâh dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Yet ye will not, unless Allah willeth. Lo! Allah is Knower, Wise.
31. Dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlere gelince, onlar için acı bir azâb hazırlamıştır.
He maketh whom He will to enter His mercy, and for evil-doers hath prepared a painful doom.



Toplam 31 Ayet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder