Translate

31 Temmuz 2012 Salı

Kur'an Okumaya Başlarken Okunacak Dua

114 - Nas [ The Men ]


1. De ki: "Sığınırım ben, insanların Rabbine.
Say: I seek refuge in the Lord of mankind,,
2. İnsanların pâdişâhına,
The King of mankind,
3. İnsanların Tanrısına:
The God of mankind,
4. O sinsi vesvesecinin şerrinden.
From the evil of the sneaking whisperer,
5. O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler) fısıldar.
Who whispereth in the hearts of mankind,
6. Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım).
Of the jinn and of mankind.



Toplam 6 Ayet.

113 - Felak [ The Dawn ]


1. De ki: Sığınırım ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe;
Say: I seek refuge in the Lord of Daybreakk
2. Yarattığı şeylerin şerrinden,
From the evil of that which He created;
3. Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
From the evil of the darkness when it is intense,
4. Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden,
And from the evil of malignant witchcraft,
5. Ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden.
And from the evil of the envier when he envieth.



Toplam 5 Ayet.

112 - ihlas [ The Unity ]


1. De ki: O Allâh birdir.
Say: He is Allah, the One!!
2. Allâh Samed'dir.
Allah, the eternally Besought of all!
3. Kendisi doğurmamıştır ve doğurulmamıştır.
He begetteth not nor was begotten.
4. Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır.
And there is none comparable unto Him.



Toplam 4 Ayet.

111 - Tebbet [ The Flame ]


1. Ebuleheb'in iki eli kurusun (yok olsun o); zaten yok oldu ya.
The power of Abu Lahab will perish, and he will perish.
2. Ne malı, ne de kazandığı onu (Allâh'ın kahrından) kurtaramadı.
His wealth and gains will not exempt him.
3. Alevli bir ateşe girecektir (o).
He will be plunged in flaming fire,
4. Karısı da, odun hamalı olarak.
And his wife, the wood-carrier,
5. Boynunda hurma lifinden bir ip olacaktır.
Will have upon her neck a halter of palm-fibre.



Toplam 5 Ayet.

110 - Nasr [ The Help ]


1. Allâh'ın yardımı ve fetih geldiği,
When Allah's succour and the triumph comethh
2. Ve insanların dalga dalga Allâh'ın dinine girdiklerini gördüğün zaman,
And thou seest mankind entering the religion of Allah in troops.
3. Rabbini överek tesbih et, O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeyi kabul edendir.
Then hymn the praises of thy Lord, and seek forgiveness of Him. Lo! He is ever ready to show mercy.



Toplam 3 Ayet.

109 - Kafirûn [ The Unbelievers ]


1. De ki: Ey nânkörler,
Say: O disbelievers!!
2. Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam;
I worship not that which ye worship;
3. Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız.
Nor worship ye that which I worship.
4. Ben asla sizin yapmakta olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim.
And I shall not worship that which ye worship.
5. Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz.
Nor will ye worship that which I worship.
6. Sizin dininiz size, benim dinim banadır.
Unto you your religion, and unto me my religion.



Toplam 6 Ayet.

108 - Kevser [ The Heavenly Fount ]


1. Biz sana Kevser'i (bol ni'met, ilim ve büyük şeref) verdik.
Lo! We have given thee Abundance;;
2. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve nahret (kurban kes veya ellerini boğazına kadar kaldırıp tekbir al).
So pray unto thy Lord, and sacrifice.
3. Asıl sonu kesik olan, sana buğzedendir.
Lo! It is thy insulter (and not thou) who is without posterity.



Toplam 3 Ayet.

107 - Maun [ The Daily Necessar ]


1. Din(âhiret cezâsın)ı yalanlayan(adam)ı gördün mü?
Hast thou observed him who belieth religion??
2. İşte o, öksüzü iter, kakar;
That is he who repelleth the orphan,
3. Yoksulu doyurmağa önayak olmaz.
And urgeth not the feeding of the needy.
4. Şu namaz kılanların vay haline,
Ah, woe unto worshipperss
5. Ki, onlar namazlarından gaflet ederler (kıldıkları namazın değerini bilmez, ona önem vermezler).
Who are heedless of their prayer;
6. Onlar gösteriş (için ibâdet) yaparlar.
Who would be seen (at worship)
7. En ufak bir yardımı esirgerler.
Yet refuse small kindnesses!



Toplam 7 Ayet.

106 - Kureyş [ The Qureaish ]


1. Kureyşi alıştırdığı için,
For the taming of Qureyshh
2. Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,
For their taming (We cause) the caravans to set forth in winter and summer.
3. Bu Ev(Ka'be'n)in Rabbine kulluk etsinler.
So let them worship the Lord of this House,
4. O ki onları yedirip açlıktan kurtardı ve onları korkudan güvene kavuşturdu.
Who hath fed them against hunger. And hath made them safe from fear.



Toplam 4 Ayet.

105 - Fil [ The Elephant ]


1. Rabbinin, Fil sâhiplerine ne yaptığını görmedin m?
Hast thou not seen how thy Lord dealt with the owners of the Elephant??
2. Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
Did He not bring their stratagem to naught,
3. Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi,
And send against them swarms of flying creatures,
4. Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atan (kuşlar).
Which pelted them with stones of baked clayy
5. Nihâyet onları, kurt yeniği ekin yaprağı gibi yaptı.
And made them like green crops devoured (by cattle)?



Toplam 5 Ayet.

104 - Humeze [ The Slanderer ]


1. (İnsanları) Diliyle çekiştiren, kaş ve gözüyle işâretler yapıp alay eden her fesâd kişinin vay haline!
Woe unto every slandering traducer,,
2. O ki mal yığdı, onu saydı durdu.
Who hath gathered wealth (of this world) and arranged it.
3. Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanıyor.
He thinketh that his wealth will render him immortal.
4. Hayır, andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.
Nay, but verily he will be flung to the Consuming One.
5. Hutame'nin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
Ah, what will convey unto thee what the Consuming One is!
6. Allâh'ın tutuşturulmuş ateşidir.
(It is) the fire of Allah, kindled,
7. (Bir ateş) Ki gönüllere işler.
Which leapeth up over the hearts (of men).
8. O, onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir.
Lo! it is closed in on themm
9. (Kendileri,) Uzatılmış direkler arasında (bağlı) olarak (kalacaklardır).
In outstretched columns.



Toplam 9 Ayet.

103-ASR(time)


1. Asra andolsun ki,
By the declining day,,
2. İnsan ziyandadır.
Lo! man is in a state of loss,
3. Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyânda değillerdir.
Save those who believe and do good works, and exhort one another to truth and exhort one another to endurance.





Toplam 3 Ayet.

102 - Tekasur [ The Multiplicatio ]


1. Çokluk yarışı, sizi oyaladı,
Rivalry in worldly increase distracteth youu
2. Nihâyet kabirleri ziyaret ettiniz (kabre girinceye kadar mal artırmağa çalıştınız).
Until ye come to the graves.
3. Hayır (olmaz bu), yakında bileceksiniz (hatânızı)!
Nay, but ye will come to know!
4. Yine hayır, yakında bileceksiniz (hatânızı)!
Nay, but ye will come to know!
5. Hayır, (gerçeği) kesin bilgi ile bilseydiniz;
Nay, would that ye knew (now) with a sure knowledge!
6. Mutlaka cehennemi görür (oun varlığını gözle görmüş gibi kabul eder)diniz.
For ye will behold hell-firee
7. Sonra onu kesin olarak gözle göreceksiniz.
Aye, ye will behold it with sure vision.
8. Sonra o gün, (size verilen) ni'metten sorulacaksınız.
Then, on that day, ye will be asked concerning pleasure.



Toplam 8 Ayet.

101 - Karia [ The Terrible Calam ]


1. Çarpan olay!
The Calamity!!
2. Nedir o çarpan olay?
What is the Calamity?
3. O çarpan olayın ne olduğunu sen nereden bileceksin?
Ah, what will convey unto thee what the Calamity is!
4. O gün insanlar, yayılmış pervâneler gibi olur(lar).
A day wherein mankind will be as thickly-scattered mothss
5. Dağlar atılmış renkli yün gibi olur.
And the mountains will become as carded wool.
6. Kimin tartıları ağır gelirse,
Then, as for him whose scales are heavy (with good works),
7. O, memmun edici bir hayât içindedir.
He will live a pleasant life.
8. Kimin tartıları hafif gelirse,
But as for him whose scales are light,
9. Onun anası (bağrına atılacağı) hâviye(uçurum)dur.
The Bereft and Hungry One will be his mother.
10. Onun ne olduğunu sen nereden bileceksin?
Ah, what will convey unto thee what she is!
11. Kızgın bir ateştir!
Raging fire.



Toplam 11 Ayet.

100 - Adiyat [ The Assaulters ]


1. Andolsun nefesleriyle (güp güp) ses çıkararak koşan(at)lara,
By the snorting coursers,,
2. (Tırnaklariyle yerden) Ateş çıkaranlara,
Striking sparks of firee
3. Sabahleyin akın edenlere,
And scouring to the raid at dawn,
4. (Koşarak) Toz koparanlara,
Then, therewith, with their trail of dust,
5. Derken bir topluluğun ortasına dalanlara.
Cleaving, as one, the centre (of the foe),
6. (Bunlara andolsun) Ki insan, Rabbine karşı çok nânkördür.
Lo! man is an ingrate unto his Lordd
7. Ve o da buna şâhiddir.
And lo! he is a witness unto that;
8. Doğrusu o, malı çok sever.
And lo! in the love of wealth he is violent.
9. Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
Knoweth he not that, when the contents of the graves are poured forthh
10. Göğüslerde bulunanlar devşirildiği zaman,
And the secrets of the breasts are made known.
11. O gün Rabbleri onların her halini haber almış(gizli ve açık bütün yaptıklarını bilmiş)tir.
On that day will their Lord be perfectly informed concerning them.



Toplam 11 Ayet.

99-Zilzal [ The Shaking ]


1. Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
When Earth is shaken with her (final) earthquakee
2. Yer (bağrındaki) ağırlıklarını çıkardığı,
And Earth yieldeth up her burdens,
3. Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman!
And man saith: What aileth her?
4. İşte o gün (yer), haberlerini söyler.
That day she will relate her chronicles,
5. Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir (onun için başından geçenleri anlatır).
Because thy Lord inspireth her.
6. O gün insanlar, ayrı ayrı gruplar halinde (Yüce Divâna) çıkarlar ki, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.
That day mankind will issue forth in scattered groups to be shown their deeds.
7. Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür.
And whoso doth good an atom's weight will see it then,
8. Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür.
And whoso doth ill an atom's weight will see it then.



Toplam 8 Ayet.

98 - Beyyine [ The Clear Evidence ]


1. Kitap ehlinden ve müşriklerden (hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık kanıt gelinceye dek (halleri üzere) bırakılacak değillerdi (mutlaka kendilerine açıklama gelecekti).
Those who disbelieve among the People of the Scripture and the idolaters could not have left off (erring) till the clear proof came unto them,,
2. (Yani) Allâh tarafından gönderilen ve tertemiz sahifeler okuyan bir elçi.
A messenger from Allah, reading purified pagess
3. O sahifelerde doğru, değerli Kitaplar vardır.
Containing correct scriptures.
4. Kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine açık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Nor were the People of the Scripture divided until after the clear proof came unto them.
5. Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a hâlis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte doğru din oydu.
And they are ordered naught else than to serve Allah, keeping religion pure for Him, as men by nature upright, and to establish worship, and to pay the poor-due. That is true religion.
6. Kitap ehlinden ve (Allah'a) ortak koşanlardan olan nânkörler, sürekli olarak cehennem ateşindedirler. Onlar, halkın en şerlisidir.
Lo! those who disbelieve, among the People of the Scripture and the idolaters, will abide in fire of hell. They are the worst of created beings.
7. İnanıp iyi işler yapanlar da halkın en hayırlısıdır.
(And) Lo! those who believe and do good works are the best of created beings.
8. Rableri katında onların mükâfâtı altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları, Adn cennetleridir. Allâh onlardan râzı olmuş, onlar da O'ndan râzı olmuşlardır. Bu, Rabbine saygı gösterene mahsustur.
Their reward is with their Lord: Gardens of Eden underneath which rivers flow. Wherein they dwell for ever. Allah hath pleasure in them and they have pleasure in Him. This is (in store) for him who feareth his Lord.



Toplam 8 Ayet.

97 - Kadir [ The Majesty ]


1. Biz o(Kur'â)n'ı Kadir gecesinde indirdik.
Lo! We revealed it on the Night of Power.
2. Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
Ah, what will convey unto thee what the Night of Power is!
3. Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.
The Night of Power is better than a thousand months.
4. Melekler ve Rûh, o gece Rab'lerinin izniyle her iş için iner de iner.
The angels and the Spirit descend therein, by the permission of their Lord, with all decrees.
5. Esenliktir o, tâ tan yeri ağarıncaya kadar!
(That night is) Peace until the rising of the dawn.



Toplam 5 Ayet.

96 - Alak [ The Clot ]


1. Yaratan Rabbinin adıyle oku.
Read: In the name of thy Lord who createth,,
2. O, insanı alaktan (embriyodan) yarattı.
Createth man from a clot.
3. Oku, Rabbin en büyük kerem sâhibidir.
Read: And thy Lord is the Most Bounteous,
4. O ki kalemle (yazmayı) öğretti.
Who teacheth by the pen,
5. İnsana bilmediğini öğretti.
Teacheth man that which he knew not.
6. Hayır, (Rabbinin bu kadar iyiliğine rağmen yine) insan azar;
Nay, but verily man is rebelliouss
7. Kendini zengin (kendine yeterli) gördüğü için,
That he thinketh himself independent!
8. Ama dönüş Rabbinedir (O'nun huzurunda bu azgınlığının hesabını verecektir).
Lo! unto thy Lord is the return.
9. Gördün mü şu men'edeni?
Hast thou seen him who dissuadethh
10. Namaz kılarken bir kulu (namazdan)?
A slave when he prayeth?
11. Gördün mü, ya o (kul) doğru yolda olur,
Hast thou seen if he (relieth) on the guidance (of Allah)
12. Yahut kötülüklerden korunmayı emrederse?
Or enjoineth piety?
13. Gördün mü, ya bu (adam, hakkı) yalanlar yüz çevirirse? (O zaman bu yaptığı kendisi için iyi mi olur?)
Hast thou seen if he denieth (Allah's guidance) and is froward?
14. Allâh'ın (dâimâ kendisini) gördüğünü bilmedi mi (o)?
Is he then unaware that Allah seeth?
15. Hayır, (olmaz böyle şey), eğer bundan vazgeçmezse (onu) perçem(in)den yakalar(ateşe sürükler)iz,
Nay, but if he cease not, We will seize him by the forelockk
16. O yalancı, günâhkâr perçem(den)!
The lying, sinful forelockk
17. O zaman (o gitsin) de meclisini (adamlarını) çağırsın.
Then let him call upon his henchmen!
18. Biz de zebânileri çağıracağız.
We will call the guards of hell.
19. Hayır, ona boyun eğme; (Rabbine) secde et ve yaklaş!
Nay! Obey not thou him. But prostrate thyself, and draw near (unto Allah).





Toplam 19 Ayet.

95 - Tin [ The Fig ]


1. Tin'e ve Zeytûn'a andolsun.
By the fig and the olive,,
2. Sinâ Dağına andolsun.
By Mount Sinai,
3. Ve bu güvenli Şehre andolsun ki,
And by this land made safe;
4. Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
Surely We created man of the best staturee
5. Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.
Then We reduced him to the lowest of the low,
6. Yalnız inanıp iyi işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir mükâfât vardır.
Save those who believe and do good works, and theirs is a reward unfailing.
7. Böyle iken sana âhiret cezâsını yalanlatan nedir?
So who henceforth will give the lie to thee about the judgement?
8. Allâh, hüküm verenlerin en iyisi değil midir?
Is not Allah the most conclusive of all judges?



Toplam 8 Ayet.

94 - inşirah [ The Expansion ]


1. Biz senin (bunalan) göğsünü açmadık mı (ondaki bunalımları, sıkıntıları giderip, onu ilim, hikmet ve huzur ile genişletmedik mi)?
Have We not caused thy bosom to dilate,,
2. Ve atmadık mı senin üzerinden yükünü?
And eased thee of the burdenn
3. Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı!
Which weighed down thy back;
4. Senin şânını yükseltmedik mi?
And exalted thy fame?
5. Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
But lo! with hardship goeth ease,
6. Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
Lo! with hardship goeth ease;
7. O halde (işlerinden) boşaldığın zaman (ibâdete) dur.
So when thou art relieved, still toill
8. Rabb'ine niyaz et, yalvar.
And strive to please thy Lord.



Toplam 8 Ayet.

93 - Duha [ The Early Hours ]


1. Kuşluk vaktine andolsun,
By the morning hourss
2. Sâkinleşen geceye andolsun ki,
And by the night when it is stillest,
3. Rabbin, seni bırakmadı ve sana darılmadı.
Thy Lord hath not forsaken thee nor doth He hate thee,
4. Senin sonun, ilkinden iyi olacaktır.
And verily the latter portion will be better for thee than the formerr
5. Rabbin, sana verecek ve sen râzı olacaksın.
And verily thy Lord will give unto thee so that thou wilt be content.
6. O, seni yetim bulup barındırmadı mı?
Did He not find thee an orphan and protect (thee)?
7. Seni şaşırmış bulup yola iletmedi mi?
Did He not find thee wandering and direct (thee)?
8. Seni fakir bulup zengin etmedi mi?
Did He not find thee destitute and enrich (thee)?
9. Öyleyse sakın öksüzü ezme,
Therefore the orphan oppress not,
10. Dilenciyi azarlama.
Therefore the beggar drive not away,
11. Ve Rabbinin ni'metini anlat.
Therefore of the bounty of thy Lord be thy discourse.



Toplam 11 Ayet.

92 - Leyl [ The Night ]


1. Örttüğü zaman geceye andolsun,
By the night enshroudingg
2. Göründüğü zaman gündüze andolsun,
And the day resplendentt
3. Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,
And Him Who hath created male and female,
4. Sizin işiniz çeşit çeşittir:
Lo! your effort is dispersed (toward divers ends).
5. Kim (hayır için) verir, korunursa,
As for him who giveth and is dutiful (toward Allah)
6. Ve en güzel(söz)ü doğrularsa,
And believeth in goodness;
7. Ona en kolay(yolda gitmey)i kolaylaştırırız.
Surely We will ease his way unto the state of ease.
8. Kim de cimrilik eder, kendini zengin (ve kendine yeterli) görürse,
But as for him who hoardeth and deemeth himself independent,
9. Ve en güzel(söz)ü de yalanlarsa,
And disbelieveth in goodness;
10. Ona da en güç(yolda gitmey)i kolaylaştırırız.
Surely We will ease his way unto adversity.
11. Çukura düştüğü zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz.
His riches will not save him when he perisheth.
12. Doğru yola iletmek bize âittir.
Lo! Ours it is (to give) the guidancee
13. Son da ilk de (âhiret de dünyâ da) bizimdir.
And lo! unto Us belong the latter portion and the former.
14. Ben sizi alev saçan bir ateşe karşı uyardım.
Therefore have I warned you of the flaming Firee
15. Ona ancak haydut olan girer.
Which only the most wretched must endure,
16. O ki, yalanlandı ve sırtını döndü.
He who denieth and turneth away.
17. En çok korunan da ondan uzak tutulur.
Far removed from it will be the righteouss
18. O ki malını hayra vererek arınır, yücelir.
Who giveth his wealth that he may grow (in goodness),
19. Ve onun yanında, hiç kimsenin karşılık verilecek bir ni'meti yoktur (o, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak değil),
And none hath with him any favour for reward,
20. Yalnız yüce Rabbinin rızâsı için verir.
Except as seeking (to fulfil) the purpose of his Lord Most High.
21. Yakında kendisi de (Allâh'ın verceği ni'metle) râzı olacaktır.
He verily will be content.



Toplam 21 Ayet.

91 - Sems [ The Sun ]


1. Güneşe ve onun aydın sabahına andolsun,
By the sun and his brightness,,
2. Onu izleyen aya andolsun,
And the moon when she followeth him,
3. Güneşi ortaya çıkaran gündüze andolsun.
And the day when it revealeth him,
4. Onu örten geceye andolsun.
And the night when it enshroudeth him,
5. Göğe ve onu yapana andolsun.
And the heaven and Him Who built it,
6. Yere ve onu yuvarlayıp döşeyene andolsun.
And the earth and Him Who spread it,
7. Nefse ve onu biçimlendirene,
And a soul and Him Who perfected itt
8. Ona bozukluğunu ve korunmasını (isyânını ve itâ'atini) ilhâm edene andolsun ki:
And inspired it (with conscience of) what is wrong for it and (what is) right for it.
9. (Allâh'tan başkasına tapmayarak) Nefsini yücelten kazanmış,
He is indeed successful who causeth it to grow,
10. (Yaratıklara taparak) Onu alçaltan da ziyana uğramıştır.
And he is indeed a failure who stunteth it.
11. Semûd (kavmi), azgınlığı yüzünden (Hakk'ı) yalanladı.
(The tribe of) Thamud denied (the truth) in their rebellious pride.
12. En haydutları ayaklandığı zaman,
When the basest of them broke forthh
13. Allâh'ın elçisi onlara: "Allâh'ın devesine ve onun su içme hakkına dokunmayın!" demişti.
And the messenger of Allah said: It is the she-camel of Allah, so let her drink!
14. Onu yalanladılar, deveyi kestiler. Rableri de, günâhları yüzünden azâbı başlarına geçirip, orayı dümdüz etti.
But they denied him, and they hamstrung her, so Allah doomed them for their sin and razed (their dwellings).
15. (Rab) Bu işin sonundan korkmaz.
He dreadeth not the sequel (of events).



Toplam 15 Ayet.

90 - Beled [ The City ]


1. Yoo, and içerim bu kente,
Nay, I swear by this city -y
2. Ki sen bu şehire girmekte(burada yaşamakta)sın.
And thou art an indweller of this cityy
3. Ve (and içerim) doğurucuya ve doğurduğuna ki,
And the begetter and that which he begat,
4. Biz insanı zorluk arasında yarattık.
We verily have created man in an atmosphere:
5. İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
Thinketh he that none hath power over him?
6. (Gösteriş ve övünme için) "Ben birçok mal telef ettim" diyor.
And he saith: I have destroyed vast wealth:
7. Kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?
Thinketh he that none beholdeth him?
8. Biz ona vermedik mi: İki göz
Did We not assign unto him two eyess
9. Bir dil, iki dudak?
And a tongue and two lips,
10. Ona iki tepeyi (anasının iki memesini emmenin veya hayır ve şerrin yolunu) gösterdik.
And guide him to the parting of the mountain ways?
11. Fakat o, sarp yokuşa atılamadı.
But he hath not attempted the Ascentt
12. Sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin?
Ah, what will convey unto thee what the Ascent is!
13. Bir boynu (kölelik zincirinden) çözmek,
(It is) to free a slave,
14. Yahut açlık gününde doyurmaktır:
And to feed in the day of hungerr
15. Akrabâ olan yetimi,
An orphan near of kin,
16. Yahut hiçbir şeyi olmayan yoksulu.
Or some poor wretch in misery,
17. Sonra inanıp birbirlerine sabır tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmak.
And to be of those who believe and exhort one another to perseverance and export one another to pity.
18. İşte onlar sağın adamlarıdır (Kitabı sağından verilen uğurlu kişilerdir).
Their place will be on the right hand.
19. Âyetlerimizi tanımayanlar ise solun adamlarıdır (Kitabı solundan verilen uğursuz kişilerdir).
But those who disbelieve Our revelations, their place will be on the left hand.
20. Onlara (kapıları) üzerlerine kilitlenecek bir ateş vardır!
Fire will be an awning over them.



Toplam 20 Ayet.